Reiki kelimesi Japonca ‘da Transandantal ruhun enerjisi yani kozmik yaşam enerjisi demektir. Yediden yetmişe herkesi maddi manevi sağlığa götüren bir ışık yoludur. Tanrısal sevgisiyle bütüne yönelik ve içinde varoluş ruhunu taşıyan her varlığa, ayırım gözetmeksizin, ancak tekâmül sınırlarına uygun bir şekilde etki eden bir uygulamadır. Vücut-Ruh dengesini düzenleyip muhafaza eder ve aynı zamanda yaşam enerjisi kapasitesini çoğaltır. Böylece hem mevcut rahatsızlıklar giderilecek hem de oluşabilecek hastalıklardan korunma sağlanabilecektir.
Ellerle şifa verme sanatı çok eskidir. İnsanlar bunu zamanın başlangıcından beri yapıyor. Hasta olan veya yaralanmış bir insanın üzerine ellerinizi koymak doğal bir içgüdüdür. Anneler bunun bir örneğidir. Bir çocuk incindiği zaman anneler ellerini incinen yere koyar. İnsan dokunuşu şifa veren özen ve sevgi iletir. Bu enerji birçok isimlerle bilinir. Çin’de chi, Hindistan’da prana, İbranilerde ruach ve Japonlar tarafından Reiki olarak bilinir.
Bazı peygamberlere atfedilen şifa mucizeleri ve bu metodun günümüze aktarılmasını sağlayan Doktor Mikao Usui’nin Hristiyan olmasından yola çıkarak Reikiyi bir dinle bağdaştırmak kesinlikle doğru değildir. Reiki bir din ya da mezhep değildir. Ancak tüm dinlerle bir uyum içindedir.Dini, ırkı, milliyeti, cinsiyeti ve yaşından bağımsız olarak herkes Reiki şifa gücünden yararlanabilir ve herkes Reiki uygulayıcısı olabilir.
İnsan da iki boyuttan oluşur; enerji ve fizik boyutları. Her şey önce enerji boyutunda gerçekleşir ve daha sonra fizik boyutuna geçer. Reiki de özel bir tür yaşam enerjisidir. Kişinin bilincini ve yaşama bakışını değiştirerek onda temel bir denge oluşturur. Böylelikle yaşamını denge içinde, sağlıklı olarak sürdürmesini sağlar.
“Evrensel Yaşam Enerjisi” (Universal Life Force Energy) anlamına gelen Reiki binlerce yıl önce Tibetli Lamaların kullandıkları Raku-Kei adlı enerji ile iyileşme yöntemine verilen isimdir. “Ruhsal Bilgelik Rehberliğinde Yaşam Gücü” olarak da ifade edilen Reiki şu iki anlam bileşeninden oluşur. “Rei” Tanrı bilincine sahip, bilgili, akıllı ve yaradılıştaki sevgi gücüne sahip demektir. “Ki” ise enerji anlamına gelir.
Reiki bu enerjiye sahip bir kişinin ellerini bedenine koyarak enerjisini kendine ya da başkalarına aktarmasıdır. Bu kişi bir Reiki ustası olmalıdır.
İnsan vücudunda herhangi bir sorun meydana geldiğinde bu aslında enerji sisteminin karışması, dengesinin bozulmasıdır. Baş ağrısı ve psikolojik sorunların yanı sıra herhangi bir organdaki fonksiyon bozukluklarına varana kadar enerji karışıklığı yaşanan durumlarda Reiki enerji sistemine saf bir enerji olarak girer.
İnsanın hem fizik bedenden hem de enerji bedenden oluştuğunu söylemiştik. Fizik bedendeki damar ve sinir sisteminin enerji bedendeki karşılığı meridyen sistemidir. Meridyenler enerjinin aktığı kanallardır.Bedendeki önemli enerji merkezlerine “çakra” adı verilir. “Çakra” adı verilen noktalara ellerimizi koyarak enerji transferi yaptığımızda enerji karışıklığını gidermiş, dengeyi sağlamış oluruz.
Reiki bu enerjinin direkt uygulaması ile çok bilinen şifa formlarından biridir.Tüm kültürlerdeki mistikler fiziksel evrenin onun altında yatan daha basit formdaki bir şeyden yapıldığından bahsettiler, modern fizik de Evren’in enerjiden yapıldığını anlama noktasına geldi, bu enerji düşünce ile etkilenebilir. Modern fiziğin bu enerjinin düşünce ile etkilenebileceğini söylemesi gibi, mistikler de bu altta yatan formun düşünce ile etkilendiğini söyler. Onlar daha da ileri gidip düşünmemiz ile ve her gün paylaştığımız düşüncelerle kendi realitemizi kendimizin yarattığını iddia ederler.
Bu enerji Reiki uygulayıcıları tarafından kullanılan doğal bir enerjidir. Reiki uygulayıcısı bu enerjiye daha güçlü bir şekilde ulaşır, çünkü onun aldığı uyumlamalar bedenin enerji kanallarındaki blokları temizler. Uyumlamalar ayrıca şifacının kendi yaşam enerjilerini artırır ve kişiyi Reikinin kaynağına bağlar. Bu kaynak şifacının istediği herhangi bir şekilde adlandırılabilir, Tanrıça enerjisi, Tanrı, ilk Kaynak vs. Reiki herhangi bir din ile ilişkili değildir, bu nedenle kaynağı istediğiniz gibi adlandırabilirsiniz.
Reikiyi uygulamak için, uygulayıcı şifanın gerçekleşmesine niyet ederek ellerini iyileştirilecek kişinin üzerine koyar ve enerji akmaya başlar. Reiki enerjisi zekidir, çünkü Evren çok zeki bir yerdir. Enerji nereye gideceğini, ne yapacağını bilir; oraya gider ve daha yüksek zekâ tarafından yönlendirilir. Enerji kendi akışını yönlendirir. Uygulayıcıdan tam hastanın gereksinim duyduğu miktarda enerji çekilir. Tüm bunlar şifacının direkt bilinçli müdahalesi olmadan gerçekleşir. Şifacının işi yoldan çekilmek, şifa yerini açık tutmak ve bundan sonra ne yapacağının işaretlerini gözlemek/dinlemektir.
Birinci Seviye; Arınma
Birinci seviye, kişinin enerjiyi ve maneviyatı tanımasını sağlar. Şu ana kadar maddiyat ile iç içe yaşayan kişinin farklı bir boyutsal düzlemi yani maneviyatı pratik olarak keşfetmesinin yolu açılmıştır.
Daha önceden kişi maneviyatı deneyimledi ise farklı bir enerjiyi deneyimlemesini sağlar. Haliyle kısaca; Kişinin niyetine bağlı olarak hayatında değiştirmesi gerekenleri değiştirdiği ve kendini arındırdığı bir seviyedir. Arınma sürecinden geçmiş ve maneviyatı tatmış olanlar için kısa ama maneviyata birinci seviye ile adım atmış olanlar için uzun bir aşamadır.
Reiki’nin ikinci seviyesi zorlu gibi gözükse de, kişi asıl bu seviyede sınavı verir. Birinci seviye ile yetinip maneviyatın kapısının önünde kalmak mı, yoksa cesaret edip o kapıdan geçerek tam içine dalmak mı? Bunun tercihini yapacaktır kişi.
Bu seviye de kişinin temel öğrenmesi gereken şey ruhsal yaşam kurallarıyla uyum içinde olmak ve özellikle affetmektir. Affetme meditasyonları ve çalışmaları ile hem kendini hem de daha önce affedemediği kişileri affetmeyi öğrenir. Topraklanma çalışmaları (meditasyonu) ile hem Dünya’ya daha sıkı bağlanmayı hem de negatif duygu ve düşüncelerini salmayı öğrenir. Ruhsal yaşam kurallarını ise her gün tekrar ederek bunları iyice hayatına taşımaya başlar ve bu sayede en önemli erdemleri öğrenmiş olur:
[quote]Özellikle bugün özgür ve mutlu ol.
Özellikle bugün neşeli ol.
Özellikle bugün korunmaktasın.
Şuurlu olarak anı yaşa.
Dünya nimetlerine şükret.
Aileni öğretmenlerini ve büyüklerini say.
Ekmeğini dürüstçe kazan. (Helal lokma ye.)
Başkalarını kendin gibi sev.
Her şey için müteşekkir ol.
Tüm canlılara karşı sevdi dolu davran.[/quote]
Birinci seviyeyi alan öğrenci, özellikle 21 gün kendine Reiki uygulayarak, Reiki’yi hayatına taşır. Telkin biliminin en önemli kurallarından biride, 21 gün kuralıdır. Yeni bir alışkanlığı yerleştirmek için 21 gün boyunca hiç ara vermeden tekrar etmek gerekir. Çünkü yeni alışkanlığın zihinde ve hücresel bellekte kalıcı olarak yerleşmesi 21 gün sürer. Alışkanlıklar tekrarlana tekrarlana kazanılır. Yeni alışkanlığın da zihinde kalıcı sinir ağı “otoyolu” yaratması 21 gün tekrar edilerek oluşur. Zihniniz ve kaslarınız tekrar edilen bir şeyi otomatiğe bağlar. Bu yüzden kişi 21 gün boyunca kendine Reiki terapisi yaparak, hem ruh, beden, duygu bütünlüğünü sağlayıp arınır hem de bunu hayatına taşımış olur.
Birinci seviye her insan için önemlidir. Herkese katacağı değerler vardır. Bu yüzden birinci seviyeyi insanlardan saklamaya ya da gizlemeye gerek yoktur. Öyle ya da böyle Reiki’nin kendi yapısı kişiyi çevreleyecek, kişinin fark edemediği bir yönünü geliştirecektir. Aynı zamanda birinci seviyeyi alan kişi, yeni açılımlar deneyimlemeye başlar. Kimisinin sezgileri artarken kimisinin vizyonları gelişir. Bazıları rehberleriyle iletişimi kolaylaştırırken, bazıları da kendisine zarar veren insanlardan uzaklaşma isteği duyar. Birinci seviye kişinin içsel zekâsını açtığı aşamadır. Ayrıca düzenli Reiki pratiği yapan öğrenci, çakralarını dengelemeyi öğrenmiş, auraları düzenleyerek aura yapılarını hissetmeye başlamıştır. Reiki yapan kişinin eli hassaslaşmaya başlamıştır.
İkinci Seviye; Oku Den
Birinci seviyeyi tam manasıyla yapıp, zihinsel, ruhsal ve duygusal arınmasını tamamlayan kişi eğer derinine inmeye karar verirse veya buna hazır olursa, öğretmen ikinci seviye uyumlamasını verir.
İkinci seviye “oku den” yani “gizli bilgi” denen seviyedir. Burada üç boyutlu şifayı sağlayacak, üç kutsal sembol öğretilir. Bu semboller başlı başına bir sır, başlı başına bir mucizedir. Her ne kadar basit gözükseler de derinlikleri çoktur. Öğrenci bu yeni sembollerin sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalır. İkinci seviyenin sembolleriyle bütünleşmiş enerjisi, kişinin tekâmül sürecini hızlandırır. Kişinin uzun süreçte yaşayacağı sınanmalar, Reiki 2. seviyede hızla yaşanmaya başlar. Kişi art arda darbeler alıp, sınanarak olgunluğa doğru ilk adımını atar. Benim fark ettiğim Reiki’ye başlayanların belki de hayatlarında ki en çetin sınavı tam ikinci seviye sırasında verdikleridir. Kişi tam ortada durmaktadır. Birinci seviye yani başlangıç ile üçüncü seviye yani olgunluk. Kişi sınavları verir de, o olaylarla baş ederse, olgunlaşır ve üçüncü seviyeye geçiş için hazır olur. Eğer gönül vermez veyahut uğraşmazsa ikide kalır ki onu da kullanmayarak uzun zaman sonra unutur. Bu yüzden ikinci seviye, üç kutsal sembolle beraber ağır ve zorlu bir seviyedir. Bu yoğun sınama döneminde sembolleri kullanarak onların üstesinden gelmeyi de öğrenmektedir.
Ayrıca kişi sembollerin sırlarına erişmeye başlar. Onların farklı kombinasyonlarını, bilinçaltı temizlemeyi, oda temizlemeyi, sembollerin işleyiş biçimlerini çözmeye çalışır. Hayatın içine taşıyarak bütünün hayrına sembollerle nasıl hizmet edebileceğini öğrenir. İkinci seviye tam bir öğrenim seviyesidir, kişi artık maneviyatın tam içindedir. Sezgileri artmış, bunları kullanmanın ve yönlendirmenin farklı yollarını öğrenmiştir. Birinci seviyede ki “Sezgilerim doğru mu yanlış mı?” yanılgısından çıkıp, sezgilere güvenmeyi öğrenmiştir.
İkinci seviye de, sembolleri ve Reiki’yi özümsemeye başlayan kişi, farklı manevi deneyimleri de yaşamaya başlar. Zaman ve mekân ötesi enerji gönderimini, duygusal ve mental şifayı öğrenir. An’da etki etmenin kolaylığını ve aslında hayattaki maddi manevi her şeyin şifalanabileceğini -teknolojik aletlerin bile- fark eder.
İkinci seviyeyi alıp da, semboller vasıtasıyla mucizeler yaşamayan çok az kişi vardır. Her ne kadar mucize diye tanımlansa da bunlar mucize değil, hayatın akışında aslında fark edemediğimiz şeyleri fark etmemizdir. Bu yönden her an gerçekleşen mucizeleri fark etmeye de olanak verir bu seviye. O yüzden kişi sınırsızlığı, şifanın etkisini, Reiki’nin enerjisiyle bütünleşmeyi ve onu ne şekilde yönlendireceğini öğrenir.
Bütün bu sebeplerden dolayı Usui Reiki’nin en önemli seviyesi ikinci seviyedir. Kişi bu seviyede olabildiğince uzun durup tam içine girmelidir. Çünkü kişi, Reiki’nin sınırsızlığını tam bu seviyede fark etmektedir. Haliyle farklı açılımları yaşaması da, bunu fark etmesiyle doğru orantıda olacaktır. İkinci seviyeyi tam anlamıyla sindiremeyen bir kişinin diğer iki seviyeyi almasının hiçbir anlamı yoktur. Hem inisiyasyon (uyumlama, el verme) prosedürünü hem de Reiki’nin temelini ikinci seviye de kişinin öğrendiği gizli bilgiler oluşturmaktadır. Kimisi bu seviyede “Kundalini” ve “ki enerjisi” çalışmalarına başlar. Bu şekilde “ki” enerjisiyle, kendi iç enerjisini de yönlendirmeyi öğrenir.
Üçüncü seviye (3a); sükûnet ve huzur
İki ile sınanan ve bunları geçen kişi, çektiği çileler karşısında olgunlaşmıştır. En zor öğrenilen erdemleri öğrenmiştir. Sabretmek, akışa bırakmak, insanları kabullenmek, esnek olmak, önyargıları kırmak vb. gibi öğrenilmesi zor dersleri vermiştir. Bu olgunlukla beraber 3a seviyesi verilir.
Bu seviyede kişiyi bir sükûnet ve huzur kaplar. Kendini dengeli bir enerji seviyesinde hisseder. Gerçekten de kişinin enerjisel olarak daha dingin ve dengeli olduğu bir seviyedir. Ayrıca bu seviyede kişiye yeni bir sembol daha öğretilir. Bu da diğerleri kadar güçlü ve etkili kutsal bir semboldür.
Artık kişi, şifa gücünü ve Reiki’nin enerjisini 4 boyuta çıkarmıştır. Fiziksel, zihinsel ve duygusal/mental şifaya ek olarak ruhsal şifa da eklenmiştir. Kişi, ışığı keşfetmenin, etrafı ve insanları aydınlatıp, arındırmanın anlamını öğrenecektir. 3a sembolü ile kişi artık başka ortamları, nesneleri veya kişileri arındırmayı öğrenir. 4’lü kombinasyonlarla OL’durmanın gücünü ve Tanrısal ışığımızı keşfetmeye başlar. 3a kısmı Reiki’yi kişinin hayatına geçirdiği, olayları farkındalık ve içsel zekâ ile çözebildiği aşamadır. Artık kişi sezgilerinin ötesini geçerek evrensel enerjiye tam olarak bağlanmıştır. 3a seviyesinde ki kişi artık evrensel enerji ile iletişime geçmeye başlamıştır. Birinci seviye de arınıp, ikinci seviye de enerjinin içine giren kişi artık iç sesini dinlemeyi öğrenmiş, evrende ki değişimleri ve enerjisel gelişmeleri rahatlıkla takip edebilmektedir. Çoğu kişi için bu seviye yeterlidir.
Üçüncü öğretmenlik seviyesi (3b); olgunlaşmak
3a seviyesinden sonra, kimi kişi ise artık evrene hizmet etmesi gerektiğinin farkına varmıştır. 3b yani öğretmenlik seviyesindeki kişi artık evrensel iletişimin yanı sıra evrendeki sistemin bir “parçası” olmaya başlamıştır. Reiki’yi ilk alındığından beri aslında evrenin parçası olmaya başlayan kişi, öğretmenlik seviyesinde bunun bilincine varır. Artık şifalanması gereken yere, o kişi gönderilecektir. En ağır olaylar Reiki öğretmeni olan kişinin bulunduğu mekânlarda patlak vererek, öğretmenin dengelemesi istenecektir. Kişilerin niyet etmesiyle öğretmenler vesile olacaktır.
Bu seviyede kişi akışa bırakmayı, sistemin bir parçası olmayı ve sistemin bir parçası olarak sistemde daha verimli çalışmayı amaç edinir. Usui Reiki öğretmen seviyesindeki bir kişi, artık sistemin parçası olmuştur. Gitmesi gereken yere gidecek, olması gereken yerde olacaktır. Girmesi gereken kişilerin hayatına dâhil olup insanların hayatlarında değişiklikler yaratacaktır. Işıksız ortamlara, karanlık kuytulara gönderilerek oraları ışıklandırılması istenecektir. Öğretmen seviyesindeki kişi, Reiki öğrenmek isteyen ve buna hazır olan kişilere yollanmaya başlayacaktır yani vesile olacaktır.
Usui Reiki öğretmenlik seviyesi özel bir seviye değil sorumluluğu yüksek bir seviyedir. Reiki almak isteyen kişi niyetini ettiğinde, evren ona ya izin verir ya vermez. Eğer Reiki almak isteyen kişi hazır ise yani izin verilmişse, öğretmen o kişiye yönlendirilerek onay verilir. Bu yüzden asıl iş sistemdedir. Öğretmen olan kişi artık kimin Reiki alabileceğini, kimin hangi seviyeye ne zaman yükselebileceğini bilir. Yani öğrencisinin Reiki durumunu sezecek bir bilince erişmiştir. Haliyle Reiki’yi inisiye etmiş olduğu kişilerin takibini de üstlenmelidir. Eğer öğrencinin bir sorusu olursa, onu tatmin edecek bir şekilde cevaplandırmalı, cevaplandıramıyorsa etraflıca araştırmalıdır. Bu yüzden kişide öğretilicik vasıflarının da bulunması şarttır. Çünkü Reiki, ucu olmayan bir enerjidir. Haliyle bilinmeyen yönleri de bir hayli fazladır. Reiki’ye inisiye olan kişilerin muhakkak farklı deneyimleri olacaktır. Öğretmen seviyesindeki kişi bu sorulara net cevap verecek kadar deneyimli ve iç sesine güvenen biri olmalıdır